25 Kasım 2020 Çarşamba

ROALD DAHL 104 YAŞINDA!


 

Roald Dahl benim için efsanevi bir yazar. Tam da ölüm yıldönümünde onunla ilgili yazıyor olmaktan mustaribim. Ama kitaplarının içini her açışımda o koca gülümsemesiyle hâlâ hayatta ve klavyesinin başında birbirinden renkli kurgular ürettiğini düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi. Dahl ile maceram sanılanın aksine Mathilda ile değil Dev Şeftali ile başladı. James’in acuze teyzeleri olan Diken ve Sünger’den bahçelerinde yetişen dev bir şeftali sayesinde uzaklaşmasını keyifle ve merakla okumuştum. Bu matrak yolculukla kimsesiz arkadaşları James için seferber olan Yaşlı-Yeşil Çekirge, Kırkayak, Bayan Örümcek, Gelin Böceği ve dahası, renkli kişilikleri ile koca bir meyve üzerinde seyahat ederler. Epey hengâmeli bir yolculuk sonrası hayvanlar aleminin özeliklerine dair çok şey öğrenip baş kahramanın kör talihinin döndüğü “ müthişoş” finalle bu güzel çocuk romanın kapağını kapamıştım. Biliyordum ki Roald Dahl ile serüvenim tek bir kitapla kalamayacaktı. Yarattığı çok farklı imge ve olay örgüsüyle okurunun iştahını fazlasıyla kabartan bir yazar o. İşte tam da bu sebeple yazmış olduğu her satırla çocuk ve yetişkin her kesimden takipçileri için yaşamaya devam ediyor.

Sıra Mathilda’yı okumaya geldiğinde çok heyecanlıydım. İsmi hemen her çocuk edebiyatı sahasında zikredilen bu küçük kızın nasıl bu denli meşhur olabildiğini keşfetmek üzere Quentin Blake’in çizgileriyla donatılmış romanın satırlarına sızıverdim. Küçük yaşına rağmen içindeki cevherin büyüklüğüne çok şaşırdığımı hatırlıyorum. Daha dört yaşını bitirmeden kütüphanedeki birçok başyapıtı özümseyerek okuması onun bir deha olduğunu ispata yetiyordu. Mathilda’nın onu küçümseyen ailesinin yanı sıra okul ortamında karşılaştığı eziyetler artık yeter dedirtse de bu dâhi kızın her önüne çıkan engelle baş etme yeteneği beni gururlandırıyordu. Her ne kadar romanın sonunda ailesinin onu bir çırpıda geride bırakarak evlerinden kaçması bana akla yatkın gelmese de genç öğretmeni ile aynı çatı altında daha huzurlu olacağını bilerek yatışmıştım. Bayan Honey’i kimse alt edemezken Mathilda’nın zekâsı ve telekinezi yeteneği ile onu devirebilmesi romanın en kritik olaylarındandı. Telekinezi’ye hep bir merak duymuş bir okur olarak ben de Mathilda gibi konsantre olsam bazı objeleri yerinden oynatabilir miyim diye düşünürüm yani.


Gelelim Bay ve Bayan Kıl’a. İsmi ve içeriği bu denli özdeş kitapların sayısı azdır. Dünyaya kötülük yapmak için gelmiş, birbirine karşı düşman iki çılgın insanın okurda tiksindirici hisler uyandıran betimlemeleriyle başlıyoruz romana.  Bay Kıl’ın Bayan Kıl’dan intikam almak için hazırladığı baston bir büyük akıl(!) işidir. Her gün bastonun altındaki katmanı birkaç santimetre uzatan Bay Kıl eşine, onun gün geçtikçe kısaldığını söyler. Zamanla bu açmazın içindeki eşi kurtuluşu için Bay Kıl’a el açar. Onun bulduğu çözüm ise karısının bileklerine bağlayacağı sayısız balondur. Bu sayede uzayacağını söyleyip onu havaya uçurunca Bayan Kıl eşinin kendinden çok fena intikam aldığını sarsıcı bir biçimde anlar. Roman karı kocanın birbiriyle didişmesiyle sürerken, bahçelerindeki kafeste buluna maymunlar devreye girer. Aralarından ismi Şaklabani olanı bulunduğu kafesten kurtulmak ister. Sonrasında Bay ve Bayan Kıl’ın bir çarşı ziyaretleri esnasında çiftin hayvanları yapıştırdıkları tutkalla evlerini ters düz ederek özgürlüklerine kavuşurlar. Bahsettiğim olay örgüsü ve yaşananlar okurda yüksek bir iticilik uyandırıyor. Ancak romanın finalinde kötülüğün cezasız kalamayacağı bir sonla yazar kurgusunu adil bir zemine kavuşturuyor.


Son okuduğum Roald Dahl kitabı ise George’un Harika İlacı. George bencil, acımasız ve saygısız biri olan babaannesi ile yaşarken bu duruma bir çare arar ve olaylar bu düzlemle gelişir. Bir gün çevresinde bulduğu hemen her sıvıyı ve otu bir karışımda buluşturan roman başkarakteri, böylece ninesini hizalamanın yolunu bulmuş olur.  George’un hazırladığı ilaç(!) tan içiveren büyükanne bir anda sınırsız bir biçimde uzamaya başlar. Ta ki vinçle kurtarılana kadar. Bu etkiye tanık olan baba oğlundan aynı formülle üreteceği ilacın peşine düşse de durumlar pek istenildiği gibi ilerlemez. Bu minvalde yaşanılanları okumak çok sürükleyiciydi. George’un büyülü dünyanın kenarına dokunması ve bu sayede öğrendikleri kıymetliydi.


İşte böyle. Daha birçok Roald Dahl öyküsü okunmak için beni bekler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çocuklar ve Büyükleri

ÇOCUKLAR ve BÜYÜKLERİ İlk yazımı blogumun ismine ilham olan Murathan Mungan'ın derlediği Çocuklar ve Büyükleri  üzerine yazmak istedim. ...