Çocuk Edebiyatına çok yakından bir ilgi içinde olduğum zaman
tanışmıştım Fatih Erdoğan’ın Çocuklar İçin Yazmak adlı eseri ile. Çok
sevmiş, bir gecede tüm satırlarını öğrenme ve bir an evvel güzel yazabilme
hevesiyle bitirmiştim. Hâlâ sayfalarını aralayıp Erdoğan’ın okurları için
sunduğu ipuçlarını yüzümde bir gülümsemeyle okurum. Gayet ciddi bir meseleyi
mizahi bir yolla harmanlayıp sunması benim gibi bu alanın acemisi için çok şevk
vericiydi. Ardından Mavibulut yayınlarını yakın takibe aldım. Vulgar Viking
serisini çok severek okudum. Erdoğan’ın çevirisi hem eseri akıcı kılmış hem
de eğlendirici. Bugün üzerine yazmak istediğim ise kendi kitabı olan Prensi
Olmayan Masal Kitabı.
Kitap 5 ayrı hikâyeden oluşuyor. Her birinin iç âlemi kendine özel bu metinlerin. Hüsamettin Bey’e Çilek Dokundu mızmız bir adamın yeni komşusuna duyduğu antipatiyi anlatıyor. Başlıktaki anlam, söz oyunu ile bambaşka bir olaya işaret ediyor. Severek okudum.
Şu Babaannem! ise çok şişman bir babaanne ve torununu
merkeze alan bir öykü. Bana biraz soyut bir anlatım olarak yansıdığı için metni
iki kere okudum. Yine de anlatılmak isteneni tam kavradığım söylenemez. Daha
sakin bir anımda tekrar okumak üzere Pimpirik Amca’nın Öfkesi’ne
geçtim. Bir dönüşüm anlatısı olan bu hikâye, kısaca öfkeyle kalkan zararla
oturur atasözünün can bulmuş hâli. Sondaki karakter değişimi hoşuma gitti.
Sonuncu metin Kuyruk İstiyorum ise okuru çok farklı düşünmeye sevk eden
bir öykü. Bir kuyruğu olsa neler olur diye kafasında tartan bir karakterin iç
sesini okumak bazen absürt bazen de komikti.
Gelelim kitaba ismini veren Prensi Olmayan Masal Kitabı’na. Açıkçası benim favorim bu hikâye oldu. Nedeni ise bir masal kitabı üzerinden kurulan bir kurmaca olmasıydı. Hikâye; okumayı çok seven bir çocuğun, annesinin kupon kuyruğuna göndermesiyle elindeki masalı kapıp kuyruğa koşması ile başlıyor. Ardından gerçek yaşam ile çocuğun okudukları arasında bir paralellik kurularak ilerliyor olay örgüsü. İçindeki diyaloglar ve kuponla aldığı porselenleri kırınca ağlayan kız çocuğu hikâyenin en can alıcı tarafları. Sonu gayet yaratıcı biten, okumanın sadece pasif bir okuma değil aktif olması gerektiği mesajını veren bir metin bu. Hâliyle bu şaşırtıcı teknik beni cezbetti.
Son olarak Mustafa Delioğlu’nun çizimlerine değinmek
isterim. Karakterlerin resimlerine baktıkça eski bez bebek tasvirlerini
hatırladım. Kocaman renkli gözler, büyük dudaklar, rengârenk kıyafetler hikâyelerle
çok uyumluydu. Büyük puntolu yazılara eşlik eden bu resimler bir çocuk okurun
dikkatini çok iyi okşar diye düşündüm. Yetişkin bir okur olarak anlatıyla resim
arasındaki dengeyi kollayarak okudum ve bundan hayli keyif aldım.
İyi ki okumuşum dediğim kitaplardan oldu Prensi Olmayan
Masal Kitabı. Şimdi sırada diğer Fatih Erdoğan eserleri var!
Eser:
Yazar: Fatih Erdoğan
Resimleyen: Mustafa Delioğlu
Sayfa Sayısı: 110
Yayınevi: Mavibulut Yayıncılık
Yaş: 7+
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder