1 Kasım 2020 Pazar

PRENSİ OLMAYAN MASAL KİTABI




 

Çocuk Edebiyatına çok yakından bir ilgi içinde olduğum zaman tanışmıştım Fatih Erdoğan’ın Çocuklar İçin Yazmak adlı eseri ile. Çok sevmiş, bir gecede tüm satırlarını öğrenme ve bir an evvel güzel yazabilme hevesiyle bitirmiştim. Hâlâ sayfalarını aralayıp Erdoğan’ın okurları için sunduğu ipuçlarını yüzümde bir gülümsemeyle okurum. Gayet ciddi bir meseleyi mizahi bir yolla harmanlayıp sunması benim gibi bu alanın acemisi için çok şevk vericiydi. Ardından Mavibulut yayınlarını yakın takibe aldım. Vulgar Viking serisini çok severek okudum. Erdoğan’ın çevirisi hem eseri akıcı kılmış hem de eğlendirici. Bugün üzerine yazmak istediğim ise kendi kitabı olan Prensi Olmayan Masal Kitabı.

Kitap 5 ayrı hikâyeden oluşuyor. Her birinin iç âlemi kendine özel bu metinlerin. Hüsamettin Bey’e Çilek Dokundu mızmız bir adamın yeni komşusuna duyduğu antipatiyi anlatıyor. Başlıktaki anlam, söz oyunu ile bambaşka bir olaya işaret ediyor. Severek okudum.


Şu Babaannem! ise çok şişman bir babaanne ve torununu merkeze alan bir öykü. Bana biraz soyut bir anlatım olarak yansıdığı için metni iki kere okudum. Yine de anlatılmak isteneni tam kavradığım söylenemez. Daha sakin bir anımda tekrar okumak üzere Pimpirik Amca’nın Öfkesi’ne geçtim. Bir dönüşüm anlatısı olan bu hikâye, kısaca öfkeyle kalkan zararla oturur atasözünün can bulmuş hâli. Sondaki karakter değişimi hoşuma gitti. Sonuncu metin Kuyruk İstiyorum ise okuru çok farklı düşünmeye sevk eden bir öykü. Bir kuyruğu olsa neler olur diye kafasında tartan bir karakterin iç sesini okumak bazen absürt bazen de komikti.

Gelelim kitaba ismini veren Prensi Olmayan Masal Kitabı’na. Açıkçası benim favorim bu hikâye oldu. Nedeni ise bir masal kitabı üzerinden kurulan bir kurmaca olmasıydı. Hikâye; okumayı çok seven bir çocuğun, annesinin kupon kuyruğuna göndermesiyle elindeki masalı kapıp kuyruğa koşması ile başlıyor. Ardından gerçek yaşam ile çocuğun okudukları arasında bir paralellik kurularak ilerliyor olay örgüsü. İçindeki diyaloglar ve kuponla aldığı porselenleri kırınca ağlayan kız çocuğu hikâyenin en can alıcı tarafları. Sonu gayet yaratıcı biten, okumanın sadece pasif bir okuma değil aktif olması gerektiği mesajını veren bir metin bu. Hâliyle bu şaşırtıcı teknik beni cezbetti.


Son olarak Mustafa Delioğlu’nun çizimlerine değinmek isterim. Karakterlerin resimlerine baktıkça eski bez bebek tasvirlerini hatırladım. Kocaman renkli gözler, büyük dudaklar, rengârenk kıyafetler hikâyelerle çok uyumluydu. Büyük puntolu yazılara eşlik eden bu resimler bir çocuk okurun dikkatini çok iyi okşar diye düşündüm. Yetişkin bir okur olarak anlatıyla resim arasındaki dengeyi kollayarak okudum ve bundan hayli keyif aldım.

İyi ki okumuşum dediğim kitaplardan oldu Prensi Olmayan Masal Kitabı. Şimdi sırada diğer Fatih Erdoğan eserleri var!

Eser:Prensi Olmayan Masal Kitabı

Yazar: Fatih Erdoğan

Resimleyen: Mustafa Delioğlu

Sayfa Sayısı: 110

Yayınevi: Mavibulut Yayıncılık

Yaş: 7+


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çocuklar ve Büyükleri

ÇOCUKLAR ve BÜYÜKLERİ İlk yazımı blogumun ismine ilham olan Murathan Mungan'ın derlediği Çocuklar ve Büyükleri  üzerine yazmak istedim. ...